homepage
Gökova-Akyaka'yı
Sevenler Derneği
2013 SERGİLER
Nail Çakırhan & Halet Çambel Kültür ve Sanatevi

Esra Sağlık & Baha Cüneyt Büyükdağ 28.06. - 07.07. 2013

Esra Sağlık, (1980, İzmir)

2003 Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümünü bitirdi. Aynı bölümde yüksek lisans ve sanatta yeterlik programını tamamladı. Halen Bodrum'da, Muğla Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
Kişisel sergiler:
2012 “kendine temayül”, galeribu, İstanbul
2011 "bu ben", Sekibaşı Hamamı, Muğla
2010 “ah”, lw 44, Münich
2009 “otoportre”, TCDD Sanat Galerisi, Ankara
2007 “beyaza saklanan”, Atlas Sanat Galerisi, Ankara
Karma sergilerden bazıları:
2012 ‘genç yeni farklı 3’, cda projects, İstanbul
2011 4. Egeart sergisi, Atatürk Kültür Merkezi, İzmir
2011 ‘ten rengi’, Atatürk Kültür Merkezi, İzmir
2011 ‘kapalıyız / closed’, Galeri Kara, Ankara
2010 ‘jahresgaben exhibition 2010’, Kunstverein München, Münih
2010 Henkel Art.Award yarışması sergisi, Viyana
2010 Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, 5. Uluslararası Öğrenci Trienali
2010 ‘uzakyakın: tepkime aralığı’, H.Ü Ankara Devlet Konservatuarı, Ankara
2010 ‘fasafiso’, Cermodern, Ankara
2009 'deneme I: bağlamsız', Piramid Sanat, İstanbul
2008 ‘tarmac’, Galeri d’essaye Beaux Arts Öğrenci Sergisi, Bourges
2008 27. Günümüz Sanatçıları İstanbul Sergisi, İstanbul

 





 




Baha Cüneyt Büyükdağ, (Tarsus, 1972)

1989-1995 arasında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde gördüğü eğitimi yarım bırakarak Gökova'ya yerleşti.
1997-2000 arasında Muğla Üniversitesinde Turizm-Otelcilik eğitimi aldı.
2000 yılında Almanya'ya gitti, orada 'Atelier Bebek'i kurdu. Taş, deri ve cam üzerine çalışılan atelyesinde ürettiklerini çeşitli uluslararası festivallerde sergiledi.
Deri işlerinden oluşan ilk kişisel sergisini geçen yıl Muğla’da Sekibaşı Hamamı Kent Belgeliğinde açan Büyükdağ, halen Gökova’da yaşamakta ve Atelier Bebek’teki üretimlerine devam etmektedir.
"Bir nesneye baktığımızda, yalnızca onu değil onun olası hallerini de görebiliriz. Ateş ve kum birleşip camı oluşturur. Biz yeniden ateş verip, kaleme, boncuğa, takıya dönüştürürüz. Kalemle kelamımızı -dillendirir, sözümüzü iletiriz.
Kurumuş deriye yeniden su vererek, gerek arkasına saklanmak, gerek içimizdekini açığa çıkartmak, gerekse yeni bir karakter yaratmak için maske yaparız...

Ben, sadece bir şeylere şekil vermeyi seviyorum galiba."